İstisnasız Her İşi Güzel Yapmakla Mükellefiz

Ali Rıza Demircan 2022-06-08

İstisnasız Her İşi Güzel Yapmakla Mükellefiz

Bütün yüceliklerle vasıflı ve tüm eksikliklerden berî olan ve her şeye gücü yeten "Allah'ımız güzeldir ve güzelliği sever."1

Güzelliği sevdiği içindir ki O, yarattığı her varlığı güzel yaratmıştır. Gökyüzünü güzelleştirmiş, yerküremizi de güzelliklerle donatmıştır. O, biz insanları da en güzel kıvamda yaratmış, suretlerimizi güzelleştirmiştir.

Ölümü ve hayatı da hangimizin daha güzel ameller yapacağını denemek için halketmiştir.2 Mevlâmız yapmakla yükümlü kılındığımız güzel amellerin umumi ölçülerini sözlerin en güzeli kıldığı Kur'ân'ımızla bildirmiş, ahlâkını pek azim kıldığı elçisi Hz. Muhammed'le de örneklendirmiştir.3

Bu sebeple güzelliklerin ameli misallerini mübarek hayatında bulacağımız Hz. Muhammed (sav), kendi görevini ahlâkî güzellikleri tamamlamak olarak açıklarken bizim görevimizi de şöylece özetlemiştir:

"Allah her şeyin ihsan üzere, güzel yapılmasını emretmiştir. Öldürürken güzelce öldürünüz. Hayvanınızı keserken de güzelce kesiniz, bunun için kesim yapacak kişi bıçağını iyice bilesin de hayvanının ızdırabını hafifletsin."4

* * *

Dinimizin temel kurallarından birini oluşturan ve hutbemizin omurgasını teşkil edecek olan bu Hadis-i Şerif'e göre; yatıp, kalkmadan yemek yemeye, kılık-kıyafetten selamlaşmaya, üretim-tüketimden ticarete, yargıdan siyasete kadar bütün hayati faaliyetlerimizi güzelleştirmekle mükellefiz. 

Güzelleştirmenin şekille ilgili şartları

Güzelleştirmenin bir arada bulunması gereken biri şekle, diğeri öze bağlı iki ana şartı vardır. Şekle ilişkin şartı; yapılacak işin, ilâhî yasaları içeren vahye ve akla uygun olmasıdır.

Vahye yani dine, bir diğer ifadeyle Allah'ın ve Peygamberi Hz. Muhammed'in emirleri ve yasaklarına uygun olarak gerçekleştirilen bütün sözler, davranışlar ve işler, güzelleştirilmiş ameller olduğu gibi vahiyle ayarlı ve ilimle donanımlı aklın verilerine uygun olarak gerçekleştirilen işler de güzelleştirilmiş amellerdir.

Mesela; faiz, aldatma ve karaborsa karıştırılmamış, karşılıklı rızaya dayalı ticaret şeklen güzelleştirilmiş bir eylem olduğu gibi, doğruluğu tecrübelerle kanıtlanmış akıl onaylı ve kamu yararlı trafik kuralları da şeklen güzelleştirilmiş kaidelerdir. 

Güzelleştirmenin özle ilgili şartı

Güzelleştirmenin öze ilişkin şartı ise, şeklen dine ve akla uygun işleri Allah'ı görür ve O'nun tarafından görülür şuuru içinde ibadetleştirerek yapmaktır. Her şeyi ihsan üzere, yani güzelleştirerek yapmanın Peygamberimiz'in dilindeki anlatımı da budur. Konumuzu bir misalle açalım.

Dinimizin veya dinimizin hüküm koymadığı yerlerde aklın onayladığı verimli çalışmaların, emrolunduğumuz güzelliklerine kavuşturulabilmesi için onların Allah'ın beğenisine sunulma amacıyla Allah (cc) görüyor ve O'nun tarafından görülüyor bilinci içinde yapılması gerekir.

Özbenlikler adına egemenlikler kurmak, üstünlük ve şöhret sağlamak amacıyla yapılacak işler, dinî veya aklî olmak gibi şekil şartına uygun olsalar bile çirkinlikten kurtulamazlar. Zirâ ilmî çalışma, dinî ve aklî doğrulara çağırma ve silahlı cihad gibi kutsal amellerin çıkar, şöhret ve etnik taasub adına yapılmasının azablara uğratacağını bildiren Nebevî hadisler, Allah'ın beğenisini kazanmak için yapılmayan işlerin muazzeb kılacak çirkinlikler olduğunu duyurmaktadır.5

Peygamberimizin, "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla başlanmayan iradeli her iş eksiktir"6 buyurarak, açıklamak istediği gerçek de budur. Yani ibadetleştirilme amacı güdülmeyen işlerin güzelleştirilemeyeceği hakikatidir. 

Öldürme ve kesme de güzelleştirilmelidir

Her işi güzelleştirerek yapma görevimizi açıklayan hadislerinde Peygamberimiz, insan öldürme ve hayvan kesme fiillerinden güzelleştirme örnekleri vermiştir. Buna göre mesela yargı kararını uygulama gereği öldürürken, kişiyi lanetlemeden, işkence yapmadan ve insana saygı ilkesini çiğnemeden öldürerek öldürme fiili güzelleştirilecektir. Allah'ın yararlanmamız için yarattığı hayvanları, O'nun verdiği ruhsatla, O'nun adına keserken itip kakmadan ve mümkünse hiç mi hiç ızdırap vermeden keserek kesme eylemi güzelleştirilecektir.

- Doğrusunu Allah bilir- Peygamberimiz'in açıkladığımız bu örnekleri vermesinin asıl amacı, her işi güzelleştirerek yapma görevimizin hiçbir istisnası olamayacağını göstermektir. Zira, olumsuzlukta öldürme-kesme fiilini aşan iradeli bir davranış düşünülemeyeceğine ve öldürme-kesme fiili de güzelleştirme kapsamına alındığına göre, istisnasız her iş tarafımızdan güzelleştirilerek yapılacaktır.

Güzelleştirmenin amacı hayatı ibâdetleştirmektir

Bizim her işi güzelleştirerek yapma yükümlülüğümüzün amacı nedir? Çok iyi bilinmelidir ki gaye, yaratılışımızın sebebi ve de ana görevimiz olan Allah'a ibâdeti gerçekleştirmektir. Çünkü açıkladığımız ölçülere göre güzelleştirme ibadetleştirmedir; Allah'a ibâdet etmedir. Bu gerçeği açıklanan ölçüler içinde her güzel amel ibâdet, her ibadet de güzel ameldir şeklinde ifade edebiliriz.

Bu tesbit felsefî bir yaklaşım değildir. Kur'ân gerçeğidir. Zira güzelleştirme ile ibadet arasındaki ilişki Kur'ân'ın doğruladığı bir hakikattır.

Kur'ân'ın insanın yaratılış nedenini güzel ameller yapmak olarak açıkladığı gibi, ibadet etmek olarak da belirlemesi bu ilişki gerçeğini açıklamaktadır,7 Kur'ân'ın, Allah'ın mükâfatlandıracağı ibadet vasıflı amellere "hasene" yani güzellik adını vermesi de bu ilişkinin varlığını kanıtlamaktadır.8

Güzelliklere erdirilmeyi dilemeliyiz

Güzelliklere olduğu gibi çirkinliklere de eğilimli ve kabiliyetli olan insanın her işi ihsan üzere güzelleştirerek yapması, pek tabiki çok zordur ve ilâhî yardımı gerektirmektedir. Bu sebepledir ki Kur'ân'ımız bize şöylece duâ ederek güzellikler istememizi öğütlemektedir:

"Ey Rabbimiz! Bize dünyada güzellik ver. Âhirette de güzellik ver ve bizi ateş azabından koru."9

Hutbemizi, güzelliklere yöneltiği kullarına büyük armağanlar hazırlayan güzel Rabbimizin güzel bir va'di ile bitirelim.

Yunus Sûresi âyet 26:

"İşlerini güzel yapanlara, yaptıklarından daha güzel (armağanlar) var. Çok daha fazlası da var. Onların yüzlerine ne kara bulaşır ne de zillet ulaşır. Onlar cennetliklerdir ve orada ebedî olarak kalacaklardır."

1- Muhtasar S. Müslim Hn. 54

2- Secde 7, Kaf 7, Kehf 6, Tin 4, Tegabun 3, Mülk 2

3- Zümer 23, Kalem 4, Ahzab 21

4- M. S. Müslim Hn. 1249, Bu hadisde geçen ihsanın tarifi için bak. Et-ttac 1/25

5- Et-Tac 1/74, R. Salihin B. İhlas

6- Camius-Sağir 2/92

7- Mülk 2, Zariat 56

8- Araf 160, Neml 89, Kasas 84

9- Bakara 201

 

 

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0