İNSANLARIN MUTLULUKTAN VE HÜZÜNDEN ALDIKLARI PAYLAR

İNSANLARIN MUTLULUKTAN VE HÜZÜNDEN ALDIKLARI PAYLAR

Arapça bir sitede güzel bir söz gördüm. Mealen şöyle diyordu:

"İnsanların sadece mutluluktan aldıkları paya bakarak onları kıskanmayın. Zira onların hüzünden aldıkları payı göremezsiniz."

Bu söz bana şunları düşündürdü:

Bizler insanların hayatlarındaki mutluluk anlarını gördüğümüzde hemen kendi hayatımızın o andaki durumu ile mukayese ederiz. Eğer bizler o anda aynı konuda aynı imkânlara sahip değilsek mutlu olduğunu, belirli imkânlara sahip olduğunu gördüğümüz kimselere karşı çoğu zaman kıskançlık hissi duyarız.

Oysa hayatta gördüğümüz her bir an, zihnimizin çektiği bir fotoğraf karesinden ibarettir. Hayat ise bir fotoğraf karesine sığmayacak kadar uzundur. Şimdi siz, bir insanın hayatından bir fotoğraf karesini alıp baksanız ve mesela o karede gülen, mutlu olan bir insan görseniz o kişinin bütün hayatının bu şekilde geçtiğini mi düşünürsünüz? O kişi hiç hasta olmamış mıdır? O kişi hiç uykusuz kalmamış mıdır? Bir yakını vefat etmemiş midir? Hiç başarısız olmamış mıdır? Evinde hiç huzursuzluk çıkmamış mıdır? Hiç eşiyle, ana-babasıyla, çoluk-çocuğuyla sorun yaşamamış mıdır?

Farz edelim ki o kişiyi yakından tanıyorsunuz ve tüm bu sorulara şöyle cevap verdiniz: "Ben o kişinin bugüne kadar hiç mutsuz olduğuna şahit olmadım", "bugüne kadar her işi yolunda gitti", "hiçbir sıkıntı çekmedi", "her istediği oldu"... Diyelim ki böyle. Peki o kişinin gelecekte de durumunun hep böyle gideceğinin bir garantisi var mı?

Hem var sayalım ki o kişi gelecekte de iyi bir durumda olacak olsun bundan size ne, başkasına ne? Herkesin imtihanı ayrı değil mi? Siz onun yerine hesap vermeyeceğiniz gibi o da sizin yerinize hesap vermeyecek.

Size dönelim... Diyelim ki sizin hayatta hiçbir işiniz rast gitmedi, istediğiniz hiç olmadı, bütün kapılar hep yüzünüze kapandı. Peki bundan sonra da hep böyle olacağını nereden biliyorsunuz? Sıcağı bir anda soğuğa, soğuğu bir anda sıcağa çeviren, diriden ölüyü ölüden diriyi çıkaran, geceyi gündüze gündüzü geceye çeviren Allah, sizin durumunuzu değiştiremez mi?

Rabbimiz insanların sahip oldukları nimetler sebebiyle birbirlerini kıskanmalarının doğru olmadığını şu şekilde belirtir:

"Yoksa onlar, Allah'ın lütfundan verdiği şeyler için insanlara hased mi ediyorlar?" (en-Nisâ 4/54).

Bir başka âyette ise insanların, birbirinde olan üstünlükleri kıskanmak ve temenni etmek yerine Allah'tan O'nun lütfunu istemelerini şöyle emrediyor:

"Allah'ın sizi, birbirinizden üstün kıldığı şeyleri (başkasında olup da sizde olmayanı) hasretle arzu etmeyin. Erkeklerin de kazandıklarından nasipleri var, kadınların da kazandıklarından nasipleri var. Allah'tan lütfunu isteyin; şüphesiz Allah her şeyi bilmektedir." (en-Nisâ 4/32).

Rabbimiz bizleri başkalarındaki ferah ve mutluluğa odaklanmak yerine Rabbimizin elindekine razı olup onu temenni eden kullarından eylesin.

(Soner Duman/11.Muharrem.1445/29.Temmuz.2023/Cumartesi)