İbn Abbas rivayeti

Prof. Dr. Yavuz Köktaş 2022-06-14

İbn Abbas rivayeti
-

a. Vâsıl b. Abdüla‘lâ → Muhammed b. Fudayl → Kāsım b. Habîb-Ali b. Nizâr → Nizâr b. Hayyân → İkrime → İbn Abbas → Hz. Peygamber.44 b. Muhammed b. Râfi‘ → Muhammed b. Bişr → Sellâm

b. Ebû Amra → İkrime → İbn Abbas → Hz. Peygamber.45

c. Muhammed b. İsmâîl → Yûnus b. Muhammed → Abdullah b. Muhammed el-Leysî → Nizâr b. Hayyân → İkrime → İbn Abbas → Hz. Peygamber.46

d. Ebû Küreyb → Muhammed b. Bişr → Sellâm b. Ebû Amra → İkrime → İbn Abbas → Hz. Peygamber.47

e. Muhammed b. Ali → Hasan b. Bişr → Sellâm b. Ebû Amra → İkrime → İbn Abbas → Hz. Peygamber.48

f. Ali b. Ömer b. İbrâhim → İsmâîl b. Muhammed → Abbas b. Muhammed → Muhammed b. Bişr → Sellâm b. Ebû Amra → İkrime → İbn Abbas → Hz. Peygamber.49 

g. Muhammed b. Ahmed → Ebü’n-Nadr el-Fakīh → Hârûn b. Mûsâ b. Kesîr → Ebû Amr ed-Darîr-Ali b. Seleme → Muhammed b. Bişr → Ali b. Nizâr → Nizâr b. Hayyân → İkrime → İbn Abbas → Hz. Peygamber.50

Tirmizî (ö. 279/892) naklettiği hadise hasen-garîb demiştir. Oysa hadisin senedinde geçen Nizâr b. Hayyân eleştirilmiştir. İbn Hibbân’a göre rivayeti az olup münkerü’l-hadistir. İkrime’den bazan kalbetmek suretiyle ona ait olmayan şeyler nakleder. Onunla ihticâc etmek câiz değildir.51 İbn Adiy ise mezkûr hadisi naklettikten sonra “Bu hadis Ali b. Nizâr ve Nizâr b. Hayyân’ın münker olarak naklettikleri rivayetlerden biridir” demiştir.52 Ayrıca Ali b. Nizâr da Yahyâ b. Maîn’in “Hadisi bir şey değildir” ve Ebü’l-Feth el-Ezdî’nin “zaîf cidden” (oldukça zayıftır) şeklindeki sözleriyle eleştirilmiştir.53 Bu râvi İbn Hacer’e göre de zayıftır.54 Tirmizî’nin bazı nüshalarında hasen-garîb yerine sadece garîb ifadesinin yer almış olması önemlidir. Meselâ Mizzî (ö. 742/1341) Tirmizî’den mezkûr hadisi nakletmiş ve ardından onun bu rivayet için sadece “garîb” dediğini kaydetmiştir.55 İbnü’l-Vezîr el-Yemânî de bu duruma dikkat çekmiştir.56 Bu durumda hadis tenkit edilen râvilerle birlikte mütalâa edildiğinde hayli şüpheli hale gelmektedir. Bu şüpheyi artıran hususlardan biri de hadisin aynı tarikten yani Kāsım b. Habîb → Nizâr b. Hayyân → İkrime → İbn Abbas tarîkiyle mevkuf olarak nakledilmesidir.57 Diğer tariklerde adı geçen Sellâm b. Ebû Amra da tenkit edilmiştir. Yahyâ b. Maîn’in “hadîsühû leyse bi-şey’” (hadisi bir şey değildir) dediği Sellâm’ın, İbn Hibbân’a göre hadisiyle ihticâc etmek câiz değildir.58 Buna karşılık Taberî (ö. 310/922) bizzat bu rivayetin sahih olduğunu, hadisi Sellâm dolayısıyla illetli kabul edenlere onun mütâbii bulunduğunu söyleyerek cevap vermiştir.59 Ancak mütâbii olarak kaydedilen hadiste daha önce zikri geçen zayıf râviler bulunmaktadır. Hatta mütâbii olarak zikredilen Kāsım b. Habîb de zayıf bir râvi olarak nitelendirilmiştir. Zira Yahyâ b. Maîn onun hakkında bir cerh lafzı olan “leyse bi-şey’” (bir şey değildir) ifadesini kullanmıştır.60 Ayrıca Selâhaddin el-Alâî İbnü’l-Cevzî’nin bu rivayeti mevzû olarak değerlendirdiğini zikreder. Ona göre Ali b. Nizâr bu hadisle teferrüd etmemiştir. Kāsım b. Habîb ve Abdullah b. Muhammed ona mütâbaat etmiştir. Her iki tarikten de onu İbn Mâce nakletmiştir. Tirmizî’nin de hasen olarak nitelemesi dikkate alındığında hadis, mevzû veya zayıf olmaktan çıkar.61 İbn Arrâk’ın (ö. 963/1556) beyan ettiğine göre Radiyyüddin es-Sâgānî (ö. 650/1252) bu hadisi mevzû kabul etmiş, Irâkī ise onu eleştirmiş ve hadisin hasen olduğunu belirtmiştir.62 Daha önce belirttiğimiz gibi mütâbii olarak zikredilen hadisler zayıftır. Ayrıca burada mütâbii olarak zikredilen Abdullah b. Muhammed de zayıf râvilerdendir. Çünkü bu şahıs tâbiînin küçüklerindendir ve kim olduğu bilinmemektedir.63 Mübârekfûrî (ö. 1353/1935) Taberânî’nin naklettiği hadisin hasen olduğunu belirtmiştir.64 Oysa tenkit edilen râvi Sellâm b. Ebû Amra bu tarikte de geçmektedir. Dolayısıyla hadis senedle de zayıftır. Bu değerlendirmeleri, söz konusu hadisin İbn Abbas’ın sözü olarak nakledilmesiyle birlikte düşündüğümüzde rivayetin mevkuf olma ihtimalinin hayli yükseldiğini söylemek mümkündür. Bu bölümde son olarak İkrime’nin bu hadisi Ebû Hüreyre’den de naklettiğine işaret edilmelidir. “Osman b. Ebû Şeybe → Ebû Üsâme-Muhammed b. Bişr → Ali b. Nizâr → Nizâr b. Hayyân → İkrime → Ebû Hüreyre → Hz. Peygamber” senediyle nakledilen bu hadis daha önce belirtildiği üzere Ali b. Nizâr ve Nizâr b. Hayyân’dan dolayı zayıftır.

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0