ĠBN VERDÎ (749/1349) VE TÂUN KASĠDESĠ

Prof. Dr.Abdullah Kızılcık 2024-02-06

ĠBN VERDÎ (749/1349) VE TÂUN KASĠDESĠ

Tarihten günümüze çeĢitli türlerde salgından söz eden eserler taĢınmıĢtır. Bu eserlerin mahkeme kayıtları, hükümler, fetvalar, diplomatik yazıĢmalar, biyografik eserler, seyahatnameler, mezar taĢları yanında veba risâleleri veya veba kasideleri gibi özelliklere sahip olduğu görülür. TaĢköprizâde Ahmed Efendi‟nin kaleme aldığı Risâletü‟Ģ-Ģifâʾ fî edvâʾi‟l-vebâʾ adlı eseri, Ġbn Hâtime‟nin TahĢîlü ğarazi‟l-kasid fî tafsîli‟l-marazi‟l-vâfid‟i, Ġdrîs-i Bitlisî‟nin Risâletü‟l-ibâʾ ʿan mevâkıʿi‟l-vebâʾsı ve Ali Hibrî Efendi‟nin Fevâid-i Hibriyye‟si veba hakkındaki kaleme alınan eserler arasında zikredilir. Arap edebiyatının Cahiliye dönemi ile Ġslamiyet‟in ilk devrelerinde veba ile ilgili kasidelere az rastlanır. Nitekim bazı hadislerde bu konu, özellikle Hz. Ömer döneminde ayrıntılı olarak ele alınmıĢtır. Bu arada Arap edebiyatında bu tür hastalıklardan dolayı ölenler için yakılan ağıtlar da kasidelerde yerini almıĢtır. Ayrıca Ġbn Verdî (749/1349) olarak tanınan Ömer b. Muzaffer el-Maarrî de mersiye türünde ele aldığı kasidesini veba üzerine kaleme almıĢtır. Bu çalıĢmada onun hayatı ile beraber, kasidesine ve aynı kaderi paylaĢan ġair Cemil al-Sadaka‟dan kısaca bahsedilecektir. 

Miladi 1292 yılında Suriye‟nin kuzeyinde yer alan Maarretün-nu„mân‟da dünyaya geldi. Buraya nisbetle el-Maarrî, soyu Hz. Ebû Bekir‟e dayandığından Bekrî nisbeleri ile de zikredilir. Maarretün-nu„mân‟da baĢladığı öğrenimini Hama, Halep ve DımaĢk gibi önemli Ģehirlerde devam ettirdi. Zamanın önemli hocaları olan Takıyyüddin Ġbn Teymiyye, Ġbn Hatîb Cibrîn ve Burhâneddin el-Fezârî gibi alimlerden fıkıh, tefsir, dil ve edebiyat dersleri aldı. ġerefeddin el-Bârizî ve „Abs b. Îsâ es-Sercâvî adlı sûfîlerin hizmetinde yer aldı. Fıkıh ile dil ve edebiyat alanlarında ileri bir seviyeye ulaĢtı. Bir süre Halep‟te kadı nâibliği görevinden sonra kadılık makamına yükseltildi ve “fakīhu Haleb” diye meĢhur oldu. DımeĢk, Menbic ve ġeyzer gibi yerlerde kadılık görevinde bulundu. Ardından tasavvufa yönelerek kadılıktan istifa etti, kendisini öğrenci yetiĢtirmeye ve eser yazmaya adadı. H.1349‟da binlerce kiĢinin yaĢamını yitirdiği veba salgını esnasında Maarretünnu„mân‟da Ġbn Fazlullah el-Ömerî ile bir araya geldi. Bu salgında el-Ömerî‟nin ardından kendisi de vebadan ötürü Halep‟te öldü (28 Zilhicce 749 / 19 Mart 1349)2 . Türk asıllı azatlı emirlerin kurduğu Memlukler (125-1381) Anadolu‟nun bir kısmı ile Mekke, Medine ve Kudüs dahil Mısır‟dan Suriye‟ye kadar geniĢ bir alanda hüküm sürmekteydi. Özellikle Ġbn Verdi‟nin yaĢadığı 1. Memluklerin son dönemi ile ikinci memlukler dönemi (1382-1517) iç karıĢıklıkların, isyanların ve taht kavgalarının yaĢandığı bir döneme tekabül eder. Bu dönemde bazen ayda bir bazen yılda bir sultanlar değiĢiyor ama bir türlü istikrar sağlanamıyordu. BaĢlarda Osmanlılar ile ittifak yapan Memlukler ikinci dönemlerinde en çok uğraĢtıran ülke konumunda oldu. Bu nedenle Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim, Mercidabık savaĢında ġah Ġsmail ile ittifak eden Memluk Sultanı Gansu Gavri‟yi ve ordusunu büyük bir hezimete uğrattı (1516). Hazinesi Osmanlıların eline geçen Sultan Gavri‟nin yerine Kahire‟de bulunan son Memluk hükümdarı Tomanbay geçti. SavaĢtan sonra Halep, Hama, Humus ve ġam kılıç kullanmadan Osmanlıların eline geçti. Osmanlılara itaat etmeleri için gönderilen elçinin öldürülmesi üzerine Yavuz Sultan Selim Kahire üzerine ordusuyla yürüdü ve Ridaniye SavaĢı‟nda Tomanbay‟ı ortadan kaldırıp Memlukler dönemi sona erdi ve toprakları Osmanlıların eline geçti (1517)3 . Salgın hastalıklar sadece insan psikolojisini bozmuyor, aynı zamanda toplumun dengesini de bozuyor. Bu nedenle doktorlara ihtiyacımız olduğu kadar psikologlara ve sosyologlara dolayısıyla yazarlara ve Ģairlere ihtiyacımız vardır. Bunları hatırlattıktan sonra Ġbn Verdi‟nin kasidesi üzerinden psikolojik ve sosyolojik tahliller yapmak istiyorum:

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0