Prof. Dr.Abdullah Kızılcık 2024-02-06


GiriĢ Edebiyat, tarih boyunca temsil ettiği insan topluluklarının yaĢadıkları olayların izlerini taĢımıĢtır. Olayların ortaya çıkıĢı, insanların bu yeni olayları anlamlandırmaya çalıĢmaları, toplum hayatına etkileri, insanların duygu dünyalarında bıraktığı izler gibi hususlar edebiyatın sanatsal estetikle ele alarak sonraki nesillere aktardıklarındandır. Medeniyetlerin kültürel boyutuna ıĢık tutan edebiyat, yaĢananların izdüĢümünü gelecek dönemlere yansıtan sanatsal birikimdir. Toplumların yaĢadığı her olayın dönemindeki canlı Ģahidi olan edebiyat, tarih boyunca insanlığın geçirdiği salgın hastalıkların izlerini de kendi bakıĢ açısıyla kayıt altına almıĢtır. Edebiyatın bu olaylar karĢısındaki iĢlevi, salgının ne olduğundan ve niteliğinden ziyade, insanın duygu dünyasında yarattığı etkidir. Salgın hastalıklar nedeniyle insanların yaĢam tarzlarını yeniden düzenlemek zorunda kalmaları, salgına hedef olma korku ve endiĢelerinin getirdiği tedbirler, insanların katı tedbirlerle ördükleri duvarların ardında çekildikleri kendi dünyalarında hissettikleri, sevdiklerini kaybetme ihtimalinin yarattığı duygusal boĢluk, kaybedilenlerin ardından yaĢanan derin hüzün gibi meseleler, edebiyatın kendine has üslupla iĢlediği konular arasındandır. Tüm dünya edebiyatları gibi Arap edebiyatı da tarihin çeĢitli dönemlerinde Arap coğrafyasını kasıp kavuran salgın hastalıklara kayıtsız kalmamıĢtır. Salgın hastalıklar, Ģair ve ediplerin eserlerinde kendine geniĢçe yer bulmuĢtur. Bu olgu, farklı hastalıklar halinde yeniden gündeme geldikçe önceki kuĢakların salgın edebiyatındaki birikimleri de yeniden hatırlanmıĢ ve yeni eserlerin ortaya çıkmasında yol gösterici olmuĢtur. Yeni Koronavirüs pandemisinin dünya genelinde insan hayatını olumsuz etkilediği günleri yaĢadığımız bu süreç, edebiyatçıların eserlerinde salgın hastalıkların izlerinin sürülmesi ve o günlerde yaĢananlarla günümüzde hissedilen ve yaĢananlar arasındaki ortak ve 

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0