Ağıt

Prof.Dr.Mahmut Aydın 2022-06-21

Ağıt

Yemyeşil çağında toprakla bütünleşip,
Öldün birader, bir daha ölmeyeceksin.
Bitmeyen bir yasın inkarına yerleşip,
Meçhulden usulca tebessüm edeceksin.

Son valizde saklıdır donmuş çocukluğum,
Bir küçük minibüsün bitmeyen bekleyişi.
Mayıslardan bir mayıstır titrek soluğum,
Yaza uzanan ölüm, şehrin keşmekeşi.

Bahçede kiraz ağacı meyveye durur,
Madımak, yamaçta serilen bir halıdır.
Ansızın çarpan ilk ağıt zihnimi vurur,
O mevsim, o bahçe, adsız bir hatıradır.

Ölmüştür bayramda çörek yapan kadınlar,
Düğünlerde halay, kınalarda renk muhal.
Ölümünden arda, ölüm kaldı yadigar,
Artık geriye, adını anmakta hayal.

Beyaz bir kefenden beliren silüetin,
Toz, toprak içinde düğümlenen hıçkırık.
Yağmurlarla sulanırken körpe ecelin,
Hasretin içimde, mezar kadar kabarık.

Var sende olma, olmayan gibi birader,
Yoktuk, yaşamadık bu serap diyarında.
Sarıp sarmalayan,, bizi kuşatan kader,
Az gülüp çok ağlayan mutlak kararında.

Badem gözleriyle akzambak çiçeğinde,
Acılardan halas olmuş, azade gönlüm.
Çaresizlik çare, yaklaşan geldiğinde,
Her kime geldi isen, hoş geldin be ölüm!

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0