Prof.Dr. Soner DUMAN 2024-01-31


ALLAH İÇİN HİÇBİR ŞEY "GEÇ" DEĞİLDİR!

"Bu fırsatı kaçırmayacaktım", "ben bu hatayı nasıl yaptım?", "bir daha böyle bir imkânı asla bulamam!"...

Yaz ayları ile birlikte özellikle gençlerin hayatında son derece önemli olan sınavlar da gündeme geliyor. LGS, YKS, KPSS gibi sınavlar... Bu sınavlarda başarıyı yakalayanlar yanında istediği imkânları elde edemeyenler de oluyor.

Aslında sadece okul ya da kurum sınavları için değil hayatın geneli için de benzer bir durum söz konusu. Hayatta karşımıza bazı fırsatlar, imkânlar çıkar. Bazen bunları değerlendiririz, bazen de elimizde olan ya da olmayan sebeplerle bu fırsatları kaçırırız. Kendi kusurumuz sebebiyle bir fırsatı kaçırdığımızda kendi kendimize öfkelenir ve hayıflanırız, kendimizi yer bitiririz. Ve sanki hayatta bir daha o türden bir fırsat asla elimize geçmeyecekmiş gibi karamsar bir tablo çizeriz.

İnsanın ruh dünyasını berbat hale sokan, psikolojisini bozan, hayata küstüren bu yaklaşım doğru değildir. Rabbimiz, hayatımızda her bir noktada bizi dünya ve âhirette mutlu kılacak formülleri öğrettiği gibi bu konuda da elimizden tutuyor, ruhumuzu rahatlatacak bir yol gösteriyor. Rabbimiz buyuruyor:

"Unuttuğun zaman Rabbini an ve (şöyle) de: «Umulur ki Rabbim beni bundan daha yakın bir hayra ve muvaffakiyyete erdirir» (el-Kehf 18/24)

Rivayetlerde bu âyetin iniş sebebine dair peygamberimizin "inşaallah" demeyi unutması sebebiyle vahyin inişinin 15 gün gecikmesi anlatılmakla birlikte âyetin ifadesi geneldir.

Bu âyet hayatımıza nasıl bir ışık saçıyor? Bizlere nasıl bir teselli veriyor?

1. Bir konuda diyelim ki yapman gereken bir şeyi unuttun, alman gereken bir tedbiri almadın, yapman gereken bir şeyi ihmal ettin ve bu sebeple bir fırsatı kaçırdın. Sonradan durumun farkına vardığında hemen Rabbini hatırla. Rabbini hatırlamak demek "ben unutmuş olsam da âlemlerin bir Rabbi var, her şey O'nun kontrolünde, fırsatları ve imkânları yaratan O'dur" diye düşünmek demektir. Böyle düşünmek umudunu diri tutmak demektir. Hep şöyle düşün: "Umulur ki kaçırdığım bu fırsattan daha iyisini Rabbim bana verir."

2. Bu âyet, müminin Rabbine karşı sürekli hüsnü zan içinde bulunması gerektiğini belirtiyor. Geleceğe dair hep umutlu olmayı, kaçırdığımız bir şeyden dolayı ümitsizlik girdabına düşmemeyi öğütlüyor. Kaçırılan hiçbir şey hayatın sonu değildir. Eğer âlemlerin Rabbine inanıyorsak ve O'nu hatırlıyorsak, O'nun bize daha iyi bir imkân sunabileceğini de ümit edebiliriz.

3. Bir insan nasıl bir imkân ve fırsatı kaçırmış olursa olsun her zaman ondan daha iyisi vardır. Bir sınavda başaramadıysan bir dahakine daha iyi bir sonuç elde etme fırsatın vardır. Bir işe giremediysen daha iyi bir işe girme fırsatın vardır. Bir evlilik planı suya düştüyse her zaman daha iyi bir evlilik yapma fırsatın vardır. Nasıl ki her bilenin üzerinde daha iyi bir bilen varsa her bir imkân ve fırsatın ötesinde Rabbimizin güç yetirebileceği daha üst imkânlar vardır.

4. Eğer hayatta isek ve eğer Rabbimize iman ediyorsak hiçbir imkân ve fırsat kaçmış değildir. Hz. İbrahim ve Hz. Zekeriya yaşlılık zamanında çocuk sahibi oldular. Rabbimiz dileseydi onlara genç yaşlarında çocuk verebilirdi ancak onlara yaşlılık zamanında çocuk vermeyi diledi. Bizim için "geç kalmış" gibi görünebilir ama hiçbir şey Allah için "geç" değildir.

Rabbimiz ümidimizi diri tutmayı, hayata hep olumlu yönden bakmayı bizlere nasip eylesin.

(Soner Duman/6.Muharrem.1445/25.Temmuz.2023/Salı)

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0