Prof.Dr. Soner DUMAN 2024-01-31
Bu mübarek günde haftalık tefekkürden payımızı alıp bir âyetin günlük hayatımıza tecellilerine birlikte bakalım mı?
Âyetimiz şu olsun:
“Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.” (Yunus 57)
Bu âyetteki “gönüllerdekine şifa” ifadesi bir müminin günlük hayatına nasıl yansır? Kur’an ruhî hastalıklar için tam bir ecza deposu gibi. Her bir âyet çok farklı hastalıklara şifa sunuyor.
Hakkıyla iman edildiğinde ve gereği yapıldığında insanı bu dünyanın dar, karanlık, zor ve labirent gibi durumlarından çıkarıp geniş, aydınlık, kolay bir yere çıkaracak, ruhuna ferahlık verecek nice âyetler var.
Birkaçına bakalım.
1. “Düşen her yaprağı mutlaka bilir”. (En’am 59)
Yaprağı bilir de senin halini bilmez mi? Senin kalbine acı veren, gözünü yaşartan şeyi bilmez mi? Gecenin karanlığında O’na secde ederken kalbinden geçeni bilmez mi?
2. “Bu, Allah için zor değildir.” (İbrahim 20)
Bir zorlukla karşılaştığında bu âyeti düşün ve kendi kendine de ki: “Bu benim için zor ama O’nun için değil”. “Bana imkânsız olan O’na mümkündür.” Hayatın bütün yüklerini kendi sırtında taşımaya çalışma.
3. “Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona bir çıkış yolu var eder ve onu hiç hesap etmediği yerden rızıklandırır.” (Talak 2-3)
O dilerse tüm zorluklar sona erer. Kışın kar yağdığında bir güneş nasıl bütün karları eritiyorsa Allah’ın bir lütfu ve ihsanı bütün zorlukları dağıtabilir.
O dilerse akla hayale gelmeyen, matematikle izah edilemeyen, hesap makinesi ile hesaplanamayan bereket kapılarını açar.
Sen yeter ki her ne olursa olsun O’na saygını ve bağlılığını yitirme, O’nun çizdiği sınırlara riayet et, O’na karşı gelmekten sakın.
4. “Ben işimi Allah’a havale ediyorum.” (Mümin 44)
Allah’ın üstlendiği iş mutlaka en hayırlı sonuca bağlanır. Senin istediğin zamanda değil O’nun tayin ettiği vakitte… Senin hayır bildiğin şer olabilir, şer zannettiğin hayırlı çıkabilir. Allah senin işini üstlenirse kâinatı sana seferber eder.
5. “Allah’ın [sıkıntınızı] rahatlığa erdirmesinden ümidinizi kesmeyin.” (Yusuf 87).
Geceyi gündüze çeviren, kışı yaza çeviren, ölüden diriyi çıkaran Allah senin sıkıntını gideremez mi? Seni rahatlığa kavuşturamaz mı? Elbette bunu yapabilir. Ama dünya imtihan dünyası. Sen O’na inandığını ve güvendiğini göstermekle, ispat etmekle yükümlüsün. O’nun için sıkıntı anlarında “elbette Rabbim bana rahatlığı gösterecektir” diye düşün. Çünkü Allah’ın rahatlığı getirmesinden ancak kâfirler ümidini keser. Zira onlar Allah’a inanmazlar. İnansalar bile O’nun imtihanını kabul etmezler. Olan biten her şeyin kendiliğinden olduğunu zannederler. Sen böyle yapma.
6. “Her nerede olursanız olun O sizinle beraberdir.” (Hadid 4)
Kendini yalnız hissettiğinde bunu düşün… Sakin ol, paniğe, telaşa, endişeye mahal yok! Yalnız değilsin, Rabbin seninle. O senin Mevlân, dostun, yardımcın. O’nun zikri sana ünsiyet olarak yeter. O’nunla baş başa kalmak seni teselli eder. O’nun kelamını okumak sana huzur verir. O’nunla birlikte olduğunu bilmek sana güç katar.
7. “Biz Allah’a aitiz ve sonunda yine O’na döneceğiz.”
Başına musibet geldiğinde bunu düşün… Bir zamanlar yoktun. Allah seni yarattı, varlık sahnesine çıktın. Sahip olduğun ne varsa O verdi. Dilediğinde seni var ettiği ve nimetlerini verdiği gibi dilediğinde sana verdiği nimetleri de seni de geri alır. Sana ait bir şey yok ki “şunu benden niye aldı?” diyesin. Sen bile senin değilsin ki! Hem sabredersen bu dünyada emanet olarak verdiklerini sonsuz hayatta gerçek anlamda sana verecek. Bir gün O’nun huzuruna gideceksin ve “sadece sabredenlere karşılıkları hesapsız olarak verilecek.” (Zümer 10)
Kur’an’ın şifa dolu âyetlerini saymakla bitiremeyiz… “De ki: Rabbimin sözleri için derya mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve getirsek dahi, Rabbimin sözleri bitmeden önce deniz tükenecektir.” (Kehf 109)
Mademki O’nun sözleri bitmiyor, biz kendi sözlerimizi nihâyete erdirelim…
Rabbimiz şifa dolu Kitabından istifade etmeyi bizlere nasip eylesin.
(Soner Duman/16.Muharrem.1445/03.Ağustos.2023/Perşembe)
Yorum Sayısı : 0