Prof.Dr. Soner DUMAN 2024-01-31
Aynı malzemeleri kullanarak aynı yemeği yapan iki aşçının yaptığı yemekler arasındaki lezzet farkı nereden geliyor?
Birisi malzemeleri yemeğe hangi oranda katacağını, her birini hangi sırayla koyacağını, ne kadar süreyle ve hangi miktarda ateşte pişireceğini, yemeğe ne kadar tuz, baharat, salça, yağ vb. ekleyeceğini iyi biliyor. Diğeri ise bu konularda onun kadar mâhir değil.
Aynı şey bizim ibadetlerimizde de söz konusu. Aynı namazı aynı kılan iki kişiden biri Allah katında diğerine göre binlerce kat daha fazla sevap alabilir. Bu fark nereden geliyor?
Bunlardan birinin imanı daha kâmil, namazın önemini idrak etmiş. Daha abdestten başlayarak kendisini namaza hazırlıyor. Kıldığı her namazı sanki son namazıymış gibi kılıyor, namazda iken yaptığı her bir hareketin ne anlama geldiğini biliyor, namazda okuduğu sûre ve duaların anlamlarını elinden geldiği kadar öğrenmiş, namazda iken kalbini ve gönlünü dünyevî düşüncelerden boşaltmak için elinden gelen gayreti gösteriyor, huşûsunu bozacak bütün hususlardan uzak duruyor.
Diğeri ise abdestini paldır küldür alıyor. Namazı bir koşuşturmaca içinde kılıyor. Bir tür yük gibi görüyor. Namazda iken aklını ve kalbini başka düşünceler doldurmuş, kendisini namaza vermiş değil. Namazın rükünlerine gereken özeni göstermiyor ve yeteri kadar önem vermiyor. Namazı "bitse de gitsek" modunda kılıyor.
İşte bu ikisi arasındaki fark, tıpkı konunun başındaki iki aşçı arasındaki fark gibi.
Rabbimiz namazlarımızı rükün ve şartlarına riayet ederek, huşû ile kılmayı bizlere nasip eylesin. Hayatın koşuşturmacası içinde namazı geçiştirerek, hızlıca kılmaktan muhafaza eylesin.
(Soner Duman/2.Safer.1445/18.Ağustos.1445/Cuma)
Yorum Sayısı : 0