Öyle hayatlar var ki insan bunları duyunca, okuyunca ne diyeceğini bilemiyor.

Sahabeden Zübeyir b. Avvam'ın oğlu Urve, ikinci nesil (tâbiun) Müslümanlarının en önde gelenlerindendi. Hayatı nice imtihanlarla geçti. Orta yaşlarını geçtiğinde bir gün bir ayağı kangren oldu. Ayağını kesmedikçe kurtulmasının mümkün olmadığını söylediler. O da kesilmesine razı oldu. O gün oruçluydu ve orucunu bozmadı. Kaderin cilvesine bakın ki aynı gün dört oğlu içinde en sevdiği oğlu, develerin bulunduğu ahıra girdiğinde bir devenin tekme vurması sonucunda öldü. Urve bunu duyunca şöyle dua etti:

"Allah'ım! Bana dört oğul bağışladın, birini aldın, üçünü bıraktın. Sana hamdolsun. Bana iki el, iki ayak olmak üzere dört aza verdin, birini aldın, üçünü bıraktın. Sana hamdolsun. Yemin olsun ki benden aldıysan geriye bıraktığın daha çoktur. Beni çetin imtihanlardan geçirdiysen, âfiyet verdiğin günler daha çoktur."

(İbnü'l-Cevzî, Sıfatü's-safve, 1, 350).

Buradan anlaşıldığı üzere Allah Resûlü'ne yakın zamanda yaşayan Müslümanlar İslam'ı bir başka boyutta yaşıyorlardı. Onların imanı öyle güçlüydü ki hayatlarında hangi zorluklarla karşılaşırlarsa karşılaşsınlar asla Allah'a isyan etmiyorlar, kızmıyorlar, içten içe kırgınlık hissetmiyorlardı.

Onlar ellerindeki nimetlerin her daim farkındaydılar, şükretmesini biliyorlardı.

Şimdi bizim hayatımıza bakıyorum. Onlarla kıyas kabul etmeyecek nimetler içerisindeyiz ama en ufak bir sıkıntıya gelemiyoruz. Hemen sabırsızlanıyoruz, sızlanıyoruz, hatta kimi zaman oluyor hadsizce Rabbimize darılıyoruz. Bir ömür sağlıkla geçen günlerimizi görmeyip birkaç günlük hastalığımızı sanki bir ömür sürmüş gibi düşünüyoruz.

Yok yok, bizim Allah Resûlü'nü (s.a.v.), onun "en hayırlı nesil benim içinde bulunduğum nesildir" dediği ashab-ı kiram neslini, o neslin eğitiminden geçmiş olan tabiun neslini daha yakından tanımamız gerekiyor.

Rabbimiz bizleri de o kutlu kervana dahil eylesin. Onları bırakıp da imandan nasibini almamış kimselerin hayat tarzlarını benimsemekten muhafaza eylesin.

(Soner Duman/12.Safer.1445/28.Ağustos.2023/Pazartesi)