Prof.Dr. Soner DUMAN 2024-01-31


Kur'an'da Burûc Sûresi diye bir sûre var. Bu sûrede, geçmiş ümmetler içinde bir grup mümine yapılan işkence konu edilir. Sırf iman ettikleri için bu insanları imandan döndürmek adına çukurlar kazılır, içine ateşler doldurulur ve imandan dönmeyenler bu ateşe atılarak diri diri yakılır. Bunu yapanlar müminlerin ateş çukurlarında diri diri yanışını keyifle izlerler. Bu konu âyetlerde şu şekilde anlatılır:

"Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki kahroldu o hendeğin, o çıralı ateşin sahipleri. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı. Onlardan, sırf, azîz ve hamîd olan Allah'a iman ettikleri için intikam aldılar. O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü kendisine aittir, ve Allah her şeye şahittir . Şüphesiz inanmış erkeklerle inanmış kadınlara işkence edip sonra tevbe de etmeyenlere cehennem azabı ve (orada) yanma cezası vardır." (Burûc 1-10).

Siyonist terör devletinin zâlimleri, bu kıssadaki ateşli kuyuları kazanlara, Gazzeli Müslümanlar da bu çukurlara atılanlara benziyor.

Gazze'li Müslümanların yaşadığı katliam ve soykırım ile ateş çukurlarında yakılan insanlar arasında şöyle esaslı bir fark var: Orada işkenceyi seyredenler, bizzat bu işkenceyi yapanlardı. Şimdi ise katliamları seyredenler yalnızca bunları yapanlar değil, iki milyar Müslüman ve yedi milyar insandan oluşuyor.

İki milyar ümmet olarak iki milyon nüfusa sahip kardeşlerimize sahip çıkamadık. Rabbimiz bu mazlum ve mağdur kullarına sahip çıksın.

(Soner Duman/19.Rebîülâhir.1445/03.Kasım.2023/Cuma)

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0