Prof.Dr. Soner DUMAN 2024-01-31


Herhangi bir konuda maddi ya da manevî bir ihtiyacın olup da etrafındaki insanlardan yardım istediğinde üç ihtimal söz konusu olur:

1) Sana yardım ederler, ihtiyacını görürler.

Böyle bir durumda Allah'a şükür, yardım edene de teşekkür et. Allah'a şükret; çünkü yardım etme duygusunu kalplere ilham eden O'dur. Sana yardım edene teşekkür et; çünkü insanlara teşekkür etmeyen, Allah'a şükretmiş olmaz.

2) Sana yardım etmek istedikleri halde edemezler.

Böyle bir durumda insanların âciz olduğunu, hakiki anlamda yardımcının yalnızca Allah olduğunu anla. Senin yardım istediğin insan da yardıma muhtaçtır. O da âcizdir. Âciz insanları kâdir zannetmekten kurtul.

3) Sana yardım etmezler.

Böyle bir durumda fani insanları bir kenara bırakıp baki olan Allah'a yönel. Belki de Allah, insanlara yalvarıp yakarmanı istemiyordur. Belki de Allah, yarın bir gün o insanların "seni ben adam ettim", "sana ben yardım etmiştim" şeklinde başına kakacakları bir iyilik yapmalarını istemiyordur. Belki de Allah, kimseye diyet borcunun olmasını istemiyordur!

Bir de buradan şöyle ders çıkar: Sen, sana yardım etmeye güç yetirebildiği halde yardım etmeyenler hakkında ne düşünüyorsan bil ki senin yardım edebilecek durumda olduğun ama yardım etmediğin kimseler de senin hakkında öyle düşünüyorlardır. Empati yap. Tarihin gördüğü en büyük zenginlerden olan Karun'a, kavminin ilim sahipleri ne diyordu: "Allah'ın sana iyilik yapması gibi sen de insanlara iyilik yap." (Kasas 77)

Rabbimiz bizlere ihtiyaçlarımız için çalacağımız gerçek kapının kendi kapısı olduğu şuurunu versin. Başka kapıları çalarak bir ömür tüketmekten ve kapımızı çalanlara kapımızı kapatmaktan muhafaza eylesin.

(Soner Duman/9.Cemâziyelâhir.1445/22.Aralık.2023/Cuma)

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0